Başbakan Ahmet Davutoğlu kendi partisinin merkez ilçe kongresine katılmak için Tunceli’ye geliyor. Yaygın medya günlerdir Davutoğlu’nun ilimizde Alevi Açılımına dair önemli açıklamalarda bulunacağını yazıyor.
Yerelde 3 dönemdir Barış ve Demokrasi Partili yöneticiler seçiyoruz. Konumuz ve önceliğimiz: KİMLİK.
Adalet ve Kalkınma Partisi de görünen o ki Alevilik temeli üzerinden kenti fethetmeye çalışıyor.
Öncelikle kimlik ve dini yaşama konusunda gereğinin yapılması elbette hepimizin temennisi. Otuz küsur yıldır ölen insanlar, yaşadığımız travma, dağa-taşa yağdırılan bombalar ve giden insanlarımız…Bedenlerini ölüme yatıranlar, bunların daha özgür yaşanması için savaştıklarını söyledi.
Ancak köyleri boşaltılmış, tarım ve hayvancılık bitirilmiş, çatışmalı süreci sona erdireceğim diye, ne devlet nede dağdakiyle hiç ilgisi olmayan insanlar dahi bu yaşananların sonunda köyleri boşaltılarak göçe zorlanmışsa, sadece Aleviliğe dair birkaç cümle bizi kurtarır mı?
Okul yıllarımızda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenimizin bir cümlesi vardı: “Önce görev sonra ibadet.”
Kentte üretim adına tek işletme yok. Organize Sanayi Bölgesi 1994 yılında kurulsun diye dillendirilmiş, rastgele kaynak aktarılıp, beceriksiz yöneticiler sayesinde sıfırlar atılmadan önceki haliyle trilyonlar heba edilmiş ve ortaya bir şey çıkarılmamışken, üzerinden 30 yıl geçtikten sonra geçtiğimiz yıl burada fabrika kuran birkaç girişimci şu anda yığınla sorunla cebelleşiyorsa...
TOKİ yaptığı 260 konutu iki yıl önce teslim etmesi gerekirken, 60 metrekarelik 1+1 ev denmeyecek barakalar için vatandaşı mağdur ederken, ortada muhatap dahi bulamıyorsa bu insanlar…
Kentin dış dünyayla bağlantısını sağlayan en önemli nokta hala feribotlara mahkum edilmiş ve o feribotlar akşam belli saatler dışında çalışmıyorsa…
Tunceli gibi tarım ve hayvancılıkla geçinilen bir kentte, kentin tek un fabrikası % 30 kapasiteyle çalışıyor ve orada da buğdayını komşu illerden alıyorsa…
Köylerine geri dönmek isteyenlere “Köylere Geri Dönüş ve Rehabilitasyon” adı altında katkı sunulacağı yasalarda mevcutken, 1990’lı yıllarda terörü bitireceğim hikayesiyle evlerini, arazilerini, bağını, bahçesini, hayvanını bırakıp gitmeye zorlandığı halde, dönmek isterken bir ev yapacakları kadar katkı sunmaya yığınla bürokratik engel çıkarılıyorsa…
Sadece Alevilik Açılımına dair birkaç cümle veya hamle bizi keser mi?
Tüm bunların arasında her şeye topyekün karşı değilsek şayet şunu kabul etmemiz gerekiyor; 10 küsur yıldır iktidar olan Ak Parti zamanında gerçekten Tunceli’ye geçmişte hiç olmadık kadar kaynak aktarıldı. Ancak ne acıdır ki, gönderilen paraların üzerine hep basiretsiz, kenti sevmeyen (İkisi hariç; Ali Cafer Akyüz ve Hakan Yusuf Güner. Zaten bunlar da halk nezdinde çok sevilince hemen buradan alındılar) valiler gönderildi. Mesela 2006 yılına kadar Tunceli’de vali olarak görev yapan Mustafa Erkal, MHP’liydi. Ve bunu da saklama ihtiyacı duymadan, o dönemde yapacağı yatırımın Ak Parti hanesine yazılacağını dillendirmekten çekinmezdi. Sonrasında da zaten istifa edip bu partiden Milletvekili oldu. Akmayan çeşmeler yapılması, Munzur’un karşısına trilyonluk kaynakla içine 3-5 sevimsiz geyik serpiştirilmiş şelale (!) yapmak, kamuda tasarrufa gidileceği dillendirilen bir dönemde kente hakim tepeye konut inşa ettirmek, Tunceli gibi bir yerde Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nde gelen paralardan ötürü Devlet Bahçeli’nin posterini asıp tüm Tuncelililer adına kendisine teşekkür etmek gibi dahiyane çalışmaları oldu. Sonunda Erkal gitti ama kaynaklarda böylece heba edildi. Ardından gelen Mustafa Yaman hep Ak Parti misyonerliğine soyunmakla eleştirilirken, o dönemde 5 Trilyonluk kaynağı, sözde AK Parti üyesi bir mobilyacıdan aldırdığı kötü kanepeler, susuz köylere bulaşık-çamaşır makinalarıyla toprağa gömüp giderken, o parayla kent yeniden inşa edilirdi, üretim alanlarıyla katma değer yaratılırdı serzenişimiz Ankara’dan duyulmadı.
Ardından Mustafa Taşkesen geldi. Taşkesen, kendi makamında Ak Partili misiniz diyenlere “Bana AKP’li demek hakaret olur.” deyip Büyük Birlik Partili olduğunu söyleyecek kadar rahat oldu hep.
“Bol bol kitap bastırdı. Yayın evi gibi çalıştı. Çok söz verdi hiç birini yapmadı.” Bu cümleler Taşkesen’i Giresun’dan Tunceli’ye tayini sırasında uğurlarken bir slayt hazırlayarak bize ulaştıran Giresunlu biri eklemişti görüntünün bir yerine. Gerçekten de Taşkesen bize gönderilirken eklenen cümlelere eşdeğer bir sürece damgasını vurdu. Bol bol kitap bastırdı. Üstelik bunun için kentteki matbaaları değil nedense hep Ankara’daki aynı matbaayla çalışmayı tercih etti.
2011 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan televizyonlardan "Dersim için eğer devlet adına özür dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben özür dilerim, diliyorum" dediği sırada, kentin Valisi Mustafa Taşkesen aralarında öğretmen, hemşire, köy hizmetlerindeki memurlar, İl Özel İdare Genel Sekreteri, sekreter yardımcısı... olmak üzere çok sayıda kişiyi durmadan bir yerden ötekine sürerek, ya Başbakanın sözlerini boşa çıkarmaya çalışıyordu yada devlet bize mavi boncuk dağıtıyordu da soyadıyla mütenasip bu adama göz kırparak bize acı çektirmesini telkin ediyordu. Kaynak israfı Mustafa Taşkesen zamanında önce yapılıp sonra ihaleye çıkarılan şu anda valiliği çevreleyen demir korkuluklarla kendisini saklamayacak kadar aleni hale dönüştü.
Sıralama dikkatinizi çekti mi? 1937-38 yıllarında yaşanan katliam ve sürgünler, acılar nedeniyle Kılıçdaroğlu her vurulmaya çalışıldığında “Celladına aşık olmakla” itham ediliyorken bizler 10 yıl süreyle Tunceli’ye Mustafa Erkal, Mustafa Yaman ve Mustafa Taşkesen gönderilerek Mustafalardan seri dayatmasının bir açıklaması var mıydı hep merak ettik. Ellerinde başka isimlerde muhtemelen vali yoktu (?)
Bugün gelinen noktada amacımız topyekün karşı olmak refleksiyle yapılanları görmezden gelmek değil.
Ancak bir süre önce Stratejik Derinlik adlı kitabını okuduğumuz Sayın Davutoğlu’ndan beklentilerimizi de görmesini istiyoruz.
* Alevi Açılımı ile ilgili söyleyeceklerini merakla bekliyorsakta, öte yandan Tunceli’ye ve bölgeye sürekli eldeki en beceriksiz, siyasi düşünceleriyle her daim burada olmaktan acı duyan vali, kaymakam, emniyet müdürleri…vs göndermeyin artık.
* Pertek Köprüsü’ne dair Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapılacağı yönünde sözü vardı. Üzerinden çok zaman geçti bu sözün. Sayın Erdoğan o zaman Başbakandı. Kendisi o kadar yol almışken köprü hala sözde kaldı. Oysa bu güzergah Tunceli’yi dış dünyayla birleştiren bir konumda.
* Tunceli’yi Elazığ, Bingöl ve Malatya’nın arka bahçesine döndürdünüz. Tüm kurumlara idareci olarak bu illerden Bakan, milletvekillerinin hatrına atama yapıyorsunuz. Üstelik bunların bir kısmının raf ömrü dolmuş, yaş haddinden ötürü emekliliğe yaklaşmışken müdürlük kadrosundan emekli olsun diye atanmış durumda.
* KOSGEB 81 ilde müdürlük açmışken, Tunceli’de sadece müdürlüğün adı var. Atayacağınız kişiyi gerçekten Tunceli’de bir şey yapabileceklerden seçin lütfen. Çünkü KOSGEB için sıradan bir evrağını dahi Elazığ’a götürmek zorunda kalıyor vatandaşlar.
* İş-Kur aktif çalışmış olsa kentin çehresi değişecek. Ancak en atıl kurum durumunda. Müdürü var mı? Ne ara çalışıyor, kurumdaki uzmanlar gerçekten bilgilendirme yapıyor mu? KOBİ’ler İşbaşı Eğitim Programından yararlandırılmasın diye gösterilen direnç, TYÇP ve SODES projeleri kapsamında çalışacaklardan istenen “Muhtaçlık Belgesi” adlı bu yüz kızartıcı belge neden sadece Tunceli’deki bu kurumun icadıyken kimse saçmalığa DUR demiyor?
* Organize Sanayi Bölgesindeki sorunlar, TOKİ konutlarında yaşanan mağduriyet, gönderdiğiniz kaynakların takibi konusunda artık inisiyatif geliştirilsin lütfen.
Aksi durumda sadece gelmiş olursunuz. Ve söylediğiniz cümleler birkaç günlük konuşmalarda konu edilir.
Toplam Kalitede Stratejik Plan yazanlardan Stratejik Amaçlar yazmaları istenir. Yıllar önce Stratejik Derinlikle Türkiye’ye hedefler koyan biri, bir kente gelişte de straje belirlemiştir muhtemelen. Biz de yerelde yaşananları görmeniz babında dillendirmiş olduk.
Tunceli EMEK Gazetesi
Gücünü Cesaretinden Alan Gazete
Bizi Tunceli EMEK Gazetesinin facebook sayfası (TunceliEmek), Tunceli EMEK Gazetesi Grubu (Tunceli EMEK Gazetesi) ile Twitter’dan da (@TunceliEMEK) takip edebilirsiniz...